bugün
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek42
- düşün ki o bunu okuyor17
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi13
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz21
- iğrenç bir his tarif et30
- sözlük kızlarının saç rengi18
- anın görüntüsü9
- icardi190510
- galatasaray12
- bülent uygun10
- hakim ziyech11
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı17
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat10
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek21
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj14
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- en yaşlı özelliğiniz14
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- insanlar melek mi şeytan mı10
- budweiser14
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız15
- hemşire kızlar nasıl oluyor27
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi10
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır10
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
entry'ler (196)
bir yıldan fazla olmuş. Çok güzel, heyecanlı şeyler yaşanan zamanlar sonrası uzak mesafe ilişkisi ve covid 19 olayları. Çok hareketli zamanlar, gergin zamanlar, durağan zamanlar. Kafam allak bullak önemli konularda. Bir taraftan kendimi çözmeye çalışıyorum, bazı yönlerden ise tamamen akışına bırakıyorum.
Galiba hiç olmadığı kadar sevildim bu kez. Bunu hak ettim mi, açıkçası sanmıyorum. Önceki kişilere karşı yaklaşımımın onda biri bile değil şu yaptıklarım. Mutlu muyum sorusuna net bir cevap veremiyorum ilişki bağlamında. Sınırlamalar olmasa, bir aradayken çok eğleniyoruz onu biliyorum. Çekici, güzel, kültürlü ve özverili birisi. Böyle denilince de insan bir "eee???" çeker tabii.
Daha önce de uzak mesafe ilişkisi yürüttüm ve iğrenç bir şeye evrilmişti, tabii bunda karşıdaki insanın payı yadsınamazdı. Ama uzak mesafe olmuyor galiba bana, aile yapısı filan eskiden umursamazdım da artık o kadar yersiz ve kötü geliyor ki bazı aile yapıları, üzerine düşünmeyip, görmezden geliyorum, o nedenle de uzak duruyorum.
Her modum düşük olduğu zaman gerilip korkuyor, ondan ayrılacağımı düşünüyor ve çok üzülüyor. Açıkçası mantıklı hamle ya bir şeyleri ciddi anlamda değiştirmek; ya da ayrılmak olurdu. işin enteresan tarafı ayrılma ihtimalimizin onu korkutup, üzmesi gibi geliyor bana. Evet çok uyumluyuz da, şu anki şeye bir ilişki demek...neyse bu lafın devamını getirmesem iyi olacak.
Öte yandan hayatımla ilgili, kendimle ilgili korkularım var. Korkularımın üzerine gitmem lazım, bunun farkındayım. Özellikle bazı altyapısı olmayan korkularımın, bunların üstesinden gelecek, zafer kazanacak güçteyim. Bunun da garip tarafı şu ki beni en çok seven ve iyiliğimi en çok isteyen kişiler olan ailemin, bilmeden, beni büyütürken üzerimde, yaşamamı çok zorlaştıracak izler bırakmış. Üzerine ben hayatıma çok yanlış kişileri, en önemli noktalara koymuşum. Şimdiyse bunların kümülatif etkilerini ve beynimde oluşturduğu mekanizmaları çözmeye ve düzeltmeye çalışıyorum.
Evet, sana çok değer veriyorum; fakat en çok istediğim şey kendi hayatımı düzene sokmak ve korkularım karşısında zafer kazanmak. Bu yolda ne kadar birlikte oluruz bilmiyorum, ama umarım benle veya bensiz çok mutlu olursun, bunu tanıdığım herkesten çok daha fazla hak ediyorsun; ama ne yazık ki tanıdığım insanlar arasında en çok dalgalarla boğuşanlardan birisin.
Sanırım benim hedefimin ne olması gerektiğini en güzel belirten ışık Orta Dünya'dan yükseliyor.
“A man that flies from his fear may find that, he has only taken a short cut to meet it.” J.R.R.Tolkien
Galiba hiç olmadığı kadar sevildim bu kez. Bunu hak ettim mi, açıkçası sanmıyorum. Önceki kişilere karşı yaklaşımımın onda biri bile değil şu yaptıklarım. Mutlu muyum sorusuna net bir cevap veremiyorum ilişki bağlamında. Sınırlamalar olmasa, bir aradayken çok eğleniyoruz onu biliyorum. Çekici, güzel, kültürlü ve özverili birisi. Böyle denilince de insan bir "eee???" çeker tabii.
Daha önce de uzak mesafe ilişkisi yürüttüm ve iğrenç bir şeye evrilmişti, tabii bunda karşıdaki insanın payı yadsınamazdı. Ama uzak mesafe olmuyor galiba bana, aile yapısı filan eskiden umursamazdım da artık o kadar yersiz ve kötü geliyor ki bazı aile yapıları, üzerine düşünmeyip, görmezden geliyorum, o nedenle de uzak duruyorum.
Her modum düşük olduğu zaman gerilip korkuyor, ondan ayrılacağımı düşünüyor ve çok üzülüyor. Açıkçası mantıklı hamle ya bir şeyleri ciddi anlamda değiştirmek; ya da ayrılmak olurdu. işin enteresan tarafı ayrılma ihtimalimizin onu korkutup, üzmesi gibi geliyor bana. Evet çok uyumluyuz da, şu anki şeye bir ilişki demek...neyse bu lafın devamını getirmesem iyi olacak.
Öte yandan hayatımla ilgili, kendimle ilgili korkularım var. Korkularımın üzerine gitmem lazım, bunun farkındayım. Özellikle bazı altyapısı olmayan korkularımın, bunların üstesinden gelecek, zafer kazanacak güçteyim. Bunun da garip tarafı şu ki beni en çok seven ve iyiliğimi en çok isteyen kişiler olan ailemin, bilmeden, beni büyütürken üzerimde, yaşamamı çok zorlaştıracak izler bırakmış. Üzerine ben hayatıma çok yanlış kişileri, en önemli noktalara koymuşum. Şimdiyse bunların kümülatif etkilerini ve beynimde oluşturduğu mekanizmaları çözmeye ve düzeltmeye çalışıyorum.
Evet, sana çok değer veriyorum; fakat en çok istediğim şey kendi hayatımı düzene sokmak ve korkularım karşısında zafer kazanmak. Bu yolda ne kadar birlikte oluruz bilmiyorum, ama umarım benle veya bensiz çok mutlu olursun, bunu tanıdığım herkesten çok daha fazla hak ediyorsun; ama ne yazık ki tanıdığım insanlar arasında en çok dalgalarla boğuşanlardan birisin.
Sanırım benim hedefimin ne olması gerektiğini en güzel belirten ışık Orta Dünya'dan yükseliyor.
“A man that flies from his fear may find that, he has only taken a short cut to meet it.” J.R.R.Tolkien
Bugün gözlerinde hüzün ve korku karışımı bir duygu gördüm. "Sana bir şey soracağım, ama doğruyu söyleyeceksin. Seni üzüyor muyum?" dedi. Donakaldım. Üzüntümle, adın yanyana gelemez ki dedim. Sarıldım.
Bugün gözlerinde hüzün ve korku karışımı bir duygu gördüm; bu kez sanki geçmişindeki tüm canını sıkan, onu üzen olayları gördüm. Ne oldu, konuşamuyorsan yaz dedim. Sonra yapmam gerekeni yaptım. Beni üzdüğünü düşündü, zerre üzüntü hissetmedim.
Gözlerinde bunları görmeyi hiç mi hiç sövmedim. Keşke gözlerinden bunları söküp alabilseydim. Belki çoğu sıkıntısı için elimden pek bir şey gelmez, ama ihtiyacı olduğunda yanında olacağım.
Bugün gözlerinde hüzün ve korku karışımı bir duygu gördüm; bu kez sanki geçmişindeki tüm canını sıkan, onu üzen olayları gördüm. Ne oldu, konuşamuyorsan yaz dedim. Sonra yapmam gerekeni yaptım. Beni üzdüğünü düşündü, zerre üzüntü hissetmedim.
Gözlerinde bunları görmeyi hiç mi hiç sövmedim. Keşke gözlerinden bunları söküp alabilseydim. Belki çoğu sıkıntısı için elimden pek bir şey gelmez, ama ihtiyacı olduğunda yanında olacağım.
Sonunda kavuştuk. Kollarımın arasında olması çok doğal geldi, sanki hep oradaymış gibi. Uzun zaman sonra ilk defa böyle duygular hissediyorum.
Beni neden bu kadar çok seviyor bilmiyorum. Uzun uzun bakıyor, sevgiyle, gülümseyerek... öyle ki bazen istediklerini verememekten korkuyorum.
Sonra dudaklarımız birleşince, akışa bırakıyorum.
Beni neden bu kadar çok seviyor bilmiyorum. Uzun uzun bakıyor, sevgiyle, gülümseyerek... öyle ki bazen istediklerini verememekten korkuyorum.
Sonra dudaklarımız birleşince, akışa bırakıyorum.
Aslında hiç yapmayacağım şekilde başladı bu ilişki. Uzun zamandır bir çekim hissetsem de o farklı denizlerdeydi, ben de öyle.
6-7 senedir konuşuyorduk, ama 3 senedir samimiydik. Askere geldiğimden beri beni en çok düşünen, arayıp soran insandı. onca yıldır numaralarımız kayıtlıyken sadece bu sene konuşmaya başlamıştık, bunu düşününce daha da bir heyecanlandım. Gerçi son zamanlarda ne zaman yan yana otursak biraz gerilip heyecanlanıyordum.
Neyse sonuç olarak duyguları tutamadık ve birbirimize açıldık. Ben yine emin olana kadar bekledim tabii. Şimdi şafak 12 ve günler geçmek bilmiyor. Dönüşü hayal ediyorum. Biliyorum dönüş de çok rahat olmayacak. Onun aile yapısı ve son sınıf oluşu, benim ise çok çalışmak zorunda oluşum vs.
Neyse sözlük ben mücadeleye varım. Bence O, buna değer.
6-7 senedir konuşuyorduk, ama 3 senedir samimiydik. Askere geldiğimden beri beni en çok düşünen, arayıp soran insandı. onca yıldır numaralarımız kayıtlıyken sadece bu sene konuşmaya başlamıştık, bunu düşününce daha da bir heyecanlandım. Gerçi son zamanlarda ne zaman yan yana otursak biraz gerilip heyecanlanıyordum.
Neyse sonuç olarak duyguları tutamadık ve birbirimize açıldık. Ben yine emin olana kadar bekledim tabii. Şimdi şafak 12 ve günler geçmek bilmiyor. Dönüşü hayal ediyorum. Biliyorum dönüş de çok rahat olmayacak. Onun aile yapısı ve son sınıf oluşu, benim ise çok çalışmak zorunda oluşum vs.
Neyse sözlük ben mücadeleye varım. Bence O, buna değer.
Biraz sıkılarak, bolca üşüyerek askerlik yaptığım birliktir. Asker ocağı arkadaşlarla çekilir. Şafak 12.
Karpuz ve ananas.
Gerginlikten ölüyorum.
Etrafının kırık, ekranının bozuk olması.
Buna "resting bitch face" deniyor. Senin için kaslarımı oynatıp, kırıştığıma değmez manasında.
51. Çok enteresan başlık.
Diziyi izleyenler anlar.
görsel
görsel
Kutlanmasını bilemeyeceğim ama hepimizin içimizde gizlesek bile bir umuda kapı açan zaman dilimi. Aslında bir bakıma yarın demek oluyor, umutlarımız açısından ikisi de aynı gibi.
Umarım sadece umutlu olduğumuz yarınlar değil; huzurlu, mutlu ve umutlu olduğumuz bugünlerle dolu bir yıl olur değerli sözlük yazarları.
Umarım sadece umutlu olduğumuz yarınlar değil; huzurlu, mutlu ve umutlu olduğumuz bugünlerle dolu bir yıl olur değerli sözlük yazarları.
Geceden kalan baş ağrısıyla uyanma.
Sevilince mırlayan, küçük patili varlık.
"We all have our demons" sözünü akla getiren söylem.
Yazarların kendilerini en rahat hissettikleri sosyal medya platformudur(Facebook, Twitter, instagram vs.). Elbette sosyal medya açmayan da çok kişi var, ama öyle ya da böyle bir şekilde içine giriliyor bu ortamların.
Şahsi olarak en aktif kullandığım yıllar içinde facebooktan instagrama döndüyse de favorim hep twitter olmuştur. Sebebi de basit, fb ve instada neredeyse her tanışıklığı olan birbirini ekliyor, arkadaş olmaya gerek yok; ama ben arkadaşım diye bile herkesin beni görüp, benim de onların paylaşımlarını görme zorunluluğumu anlamıyorum. Bu bakıma sessize almak faydalı. Tabii herkesin kullanım tarzı kendine özgü.
Twitterda ise sadece istediğim şeyleri ve kişileri takip edip görüyorum ve görülüyorum. Daha rahatım, daha kendimim. Bir bakıma modern hayatın günlüğü gibi.
Şahsi olarak en aktif kullandığım yıllar içinde facebooktan instagrama döndüyse de favorim hep twitter olmuştur. Sebebi de basit, fb ve instada neredeyse her tanışıklığı olan birbirini ekliyor, arkadaş olmaya gerek yok; ama ben arkadaşım diye bile herkesin beni görüp, benim de onların paylaşımlarını görme zorunluluğumu anlamıyorum. Bu bakıma sessize almak faydalı. Tabii herkesin kullanım tarzı kendine özgü.
Twitterda ise sadece istediğim şeyleri ve kişileri takip edip görüyorum ve görülüyorum. Daha rahatım, daha kendimim. Bir bakıma modern hayatın günlüğü gibi.
Uzun zaman sonra dün gece ona dedim. Açıkçası ilk o dedi ve duraksadım bir an. Kısacık zaman geçmişti tanışmamızdan beri ve aklımda hiç böyle bir şey yoktu. Zaten böyle güzel şeyler de pek planlı olmaz.
Tıp literatüründe visseral, parietal ve yansıyan ağrı olmak üzere 3 tiptir.
Bilinen iyi hali var mı bilinmez; ama yalanı görmene-hissetmene rağmen, kendini kandırıp görmezden gelirsen ve ileride açık seçik ortaya çıkarsa; işte o zaman gözlerin bile dolabilir dostum.